Sesi var canı yok, konuşur ağzı yok(Radyo)
Bir küçücük kutudur, içi dünya
yurdudur (Radyo)
O söyler ben anlarım, ben söylerim o
anlamaz (Radyo)
Bir ağacı oymuşlar,
İçine dünyayı
koymuşlar (Radyo – Televizyon)
Bir sihirli
kutu,
Dünyayı yuttu,
Evlere girdi,
Baş köşeyi köşeyi tuttu (Televizyon)
Kuyruğu var, canlı değil;
konuşur, ama insan değil;
camı var, ama pencere değil (Televizyon)
Sandığım sihre bürünür
Aynasında dünya
görülür (Televizyon)
Renkli camdan yüzü
var
Acı-talı sözü var
Dünya yı göstersede
Yine bizde gözü var(Televizyon)
Alınca elimize,
“Alo” deriz
ilk önce (Telefon)
İki hasretlinin arasında durdum;
Yüzlerini görmeden
konuşturdum(Telefon)
Çın çın eder, haber sorar(Telefon)
Buradan attım kılıcı, Halep'te oynar
bir ucu(Telefon)
Yüzlerini görmeden, onlarla
konuşurum (Telefon)
Ayrı yerde olsak ta, o yaklaştırır
bizi
Alo deyince güzel,
duyarız sesimizi (Telefon)
Sabah erkenden
çıkarlar,
Haberleri yayarlar,
Onu alır okursun,
Sen haberdar
olursun (Gazete)
O her gün yeniden doğar, dünyaya
haber yayar (Gazete)
Mektubu yazarım,
Onun içine
koyarım
Yalayıp
kapatırım,
Üstüne pul yapıştırırım (Zarf)
Benden hızlı koşan olmaz,
Uzağa
ulaşan olmaz,
Ne kanım var ne canım,
Tellerdir benim vatanım (Telgraf)
Yürüyerek dolaşır,
Her eve mektup
taşır (Postacı)
Ağzı var, dili yok Haber verir, sözü
çok (Mektup)
Ne ağzı var ne dili, konuşur insan
gibi (Mektup)
Uzun yoldan bir kuş gelir Ne söylese hoş
gelir (Mektup)
Uzun uzun yollardan, bir acayip kuş
gelir
Çok güzel dili var,
ne söylese hoş gelir (Mektup)
Alladım pulladım, Karşı köye
yolladım (Mektup)
Ben söylerim o susar, o söyler ben
susarım (Mektup)
Ağzını burnunu devşirdim, karlı dağı
aşırdım (Mektup)
İstanbul da süt pişti kokusu buraya
düştü (Mektup)
Kimler bedava gezer? (Mektuplar)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder