27 Şubat 2013 Çarşamba

HABERLEŞMEYLE İLGİLİ ÇEŞİTLİ BİLMECELER SORDUM

Sesi var canı yok, konuşur ağzı yok(Radyo)

Bir küçücük kutudur, içi dünya yurdudur (Radyo)

O söyler ben anlarım, ben söylerim o anlamaz (Radyo)

Bir ağacı oymuşlar,
İçine dünyayı koymuşlar (Radyo – Televizyon)

Bir sihirli kutu,
Dünyayı yuttu,
Evlere girdi,
Baş köşeyi köşeyi tuttu (Televizyon)

Kuyruğu var, canlı değil;
konuşur, ama insan değil;
camı var, ama pencere değil (Televizyon)

Sandığım sihre bürünür
Aynasında dünya görülür (Televizyon)

Renkli camdan yüzü var
Acı-talı sözü var
Dünya yı göstersede
Yine bizde gözü var(Televizyon)

Alınca elimize,
“Alo” deriz ilk önce (Telefon)

İki hasretlinin arasında durdum;
Yüzlerini görmeden konuşturdum(Telefon)

Çın çın eder, haber sorar(Telefon)

Buradan attım kılıcı, Halep'te oynar bir ucu(Telefon)

Yüzlerini görmeden, onlarla konuşurum (Telefon)

Ayrı yerde olsak ta, o yaklaştırır bizi
Alo deyince güzel, duyarız sesimizi (Telefon)

Sabah erkenden çıkarlar,
Haberleri yayarlar,
Onu alır okursun,
Sen haberdar olursun (Gazete)

O her gün yeniden doğar, dünyaya haber yayar (Gazete)

Mektubu yazarım,
Onun içine koyarım
Yalayıp kapatırım,
Üstüne pul yapıştırırım (Zarf)

Benden hızlı koşan olmaz,
Uzağa ulaşan olmaz,
Ne kanım var ne canım,
Tellerdir benim vatanım (Telgraf)

Yürüyerek dolaşır,
Her eve mektup taşır (Postacı)

Ağzı var, dili yok Haber verir, sözü çok (Mektup)

Ne ağzı var ne dili, konuşur insan gibi (Mektup)

Uzun yoldan bir kuş gelir Ne söylese hoş gelir (Mektup)

Uzun uzun yollardan, bir acayip kuş gelir
Çok güzel dili var, ne söylese hoş gelir (Mektup)

Alladım pulladım, Karşı köye yolladım (Mektup)

Ben söylerim o susar, o söyler ben susarım (Mektup)

Ağzını burnunu devşirdim, karlı dağı aşırdım (Mektup)

İstanbul da süt pişti kokusu buraya düştü (Mektup)

Kimler bedava gezer? (Mektuplar)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder